28 günlük hasretten sonra herkese yine yeniden merhaba😊 Oldukça uzun bir zaman oldu herhangi bir şey yazmayalı o yüzden sanırım bugünkü yazımı biriktirdiğim bütün konular hakkında yazmayı düşünüyorum, o halde haydi yelkenler fora⛵️
Bugün girizgahı daha öncelerde de yazdığım yarışma hedefimin neresinde olduğumdan ve günlerdir beklediğim ve gümrükte 2 kere reddedilen "garminime" kavuşmamdan açmak istedim, sonraki paragraflar birbirinden apayrı konular içerecek o yüzden beni şu an için en heyecanlı kılandan başlayayım😊
Beklediğimden de iyi bir saat, nitelikleri, şarj dayanma kapasitesi bence piyasadaki diğer sporcu saatlerine göre üstün olabilir. Tek tek oturup da özelliklerini yazmayacağım tabi ki ama yüzme için istediğim her özelliği karşılıyor, pace, zaman, kulaç gibi uyarıcı alarmlar kurabiliyorsunuz, ben 100 m için 1.5 olarak set etmiştim aşma durumunda titreyerek belirtmesi bence güzel bir özellik, hoş şu an için uyarsa da daha üstü bir performans sergileyemiyorum ama gerçekten çok fazla yol katettim. Haftada 3 kere işten sonra mutlaka gitmeye özen gösteriyorum, şu son 1 haftada grip olmam biraz beni düşürdü diye sanmıştım ancak araya zaman koymak spor açısında vücudun kesinlikle ihtiyacı olan bir şey bence, örneğin art arda 5 gün de gitmeye çalıştığım olmuştu ama açıkçası son 2 gün pestilim çıktığı için sadece tatilci dayı performansında kalabildim, en nihayetinde ben ne yüzücüyüm ne de profesyonel bir sporcu..😔 Sadece spor sevdalısı bir bireyim o kadar😊 He bir de şu anki maksimum 800 halen seçilmek için gerekenin maalesefki çok altında ki çok da arttırabileceğimi sanmasam da seçmelere kadar (Mayıs) elimden geleni yapacağım sonrası varsın olmasın ben hedefime ulaşmış olacağım, eğerki bir de seçilirsem ballı ekmek kadayıfı olur benim için :) Geçenlerde kenarda flip turn çalışırken, hoca kenarda tam dönüş zamanlamasını nasıl yapmam konusunda bilgilendirdi ancak eğer performansın zaten çok iyi değilse 15 tane flip turn'ün toplamda bana kazandıracağı süreden ziyade daha çok kick çalışıp kendimi kulvar başlarında derinden giderek hızımı arttırabileceğimi söyledi ki dikkate kesinlikle alacağım :) Bu arada flip turn'ü nasıl öğrendiğimden bahsetmek istiyorum çünkü bunu öğrenmem beynimde bir şeyleri dank ettirdi :D Öncelikle çok derin ve güçlü bir nefese ihtiyacınız var, bunu sağladığınızda ise normal nasıl takla atıyorsanız kafanızı tamamen batırıp bacaklarınızın arkasına doğru itmeniz gerekiyor, işte tam bu aşamada ben bir türlü yapamıyordum, derin nefes almanızın yanında kesinlikle çok güçlü bir şekilde dışarıya vermeye ihtiyacınız var yoksa beyninize kadar su kaçıyor ve damarlarınızı klor yakıyor gibi hissediyorsunuz, sonra ben de dedim ki madem ki bir türlü dönemiyorum su kaçıyor orama burama ben de bir burunluk takarak başlayayım, sonra kenarda burunlukla beraber dönüşlere çalıştım, bu noktada artık burnuma su kaçma sorununu ekarte ettiğime göre sadece dönüşü doğru yapma üzerine odaklanabilirim, gel zaman git zaman meğerse ben kafamı tam olarak arkaya doğru itmediğim için hep yan devriliyormuşum, neyse bunu hızlı bir şekilde nasıl yapacağımı tam öğrendikten sonra da burunluksuz da çok kolay olduğunu farkettim. Burdan aslında herkesin bildiği ama bir türlü idrak edemeyip direttiği nokta ise şu, herhangi bir konuyu ilk defa öğrenmeye çalışırken çok fazla aceleci olmamız, zamana yaymadan her şeyi bir anda öğrenmek istememiz, bu da haliyle mümkün olmadığı gibi kişiyi demoralize edip yarım bırakmasına ve hevesini kırmasına sebep olmakta. Flip turn'den çıkardığım kıssadan hisse ise bundan sonraki her öğrendiğim şeyde kendime program yapmaya söz verdim, örneğim mesleğimle ilgili yeni bir yöntem mi öğrenmem gerekiyor yada var olanı geliştirmem mi gerekiyor, hooop hemen konu başlıklarımı hazırlıyorum, not alıyorum, ve gün gün okumaya başlıyorum, zamanla fark ettim ki kafamda yer etmeye başlamış. Ama bunu yaparken de mutlaka not almaya kesinlikle özen gösteriyorum, sadece okuyarak tam anlamıyla öğrenilmeyeceğini kesinlikle elini kirletmen gerektiğini de kendime hatırlatıyorum :) İşte bu da flip turn'un mucizevi etkisi :D
Şuraya bu sene içerisinde katılmak istediğim yarışların listesini bırakıyorum ve heyecanla katılmayı dört gözle bekliyorum özellikle Cunda adasındaki yarışı ❤️
Gel gelelim 2. konuma : Yüksek lisans için başvurduğum 2 bölümde de seçilemedim ühü😥 Gerçi mülakat için özellikle hiç bir özel çaba göstermediğimi dikkate alırsak çok da şaşırılacak bir sonuç olmadı benim için 😊 Reddedilmek de ders çıkarmak için önemli bir adımdı, bir sonraki dönem yapacağım başvuruda kesinlikle nasıl bir tavırla ve netlikte konuşmama gerektiğini öğrenmiş oldum🙃 Gerçi başvurduğum 2 bölüm de toplam 5 kişi almış, gidip de 60 kişilik kontenjanı olan başka bir bölüme başvurmuş olsam kesinlikle seçilebilirdim, her neyse 40 liralık akbil hayallerim bir sonraki döneme ertelenmiş oldu. Ve bir de şu gerçek var ki, hayatta bir şeyi elde edememişsen ya olması gereken zamanda değildir yada hiç olmaması gerektiği içindir düşüncemi de şuraya bırakasım geldi, kulağa züğürt tesellisi gibi gelse de yada kimi zaman tevekküle karşılık gelse de benim için durum böyle kardeşim siz düşündüğünüz gibi düşünebilirsiniz 🤗
3. bir diğer konum ise hayatımı sonunda, tam istediğim gibi olmasa da, yoğurarak istediğim kıvama getirebilecek kapasiteye sonunda erişmem diyebilirim, birkaç aylık mücadelem sonunda bunu şu anlık nirvana noktam olarak sayabilirim bence. Neden böyle söylüyorum çünküüüğğğğ artık hatalarım dahi beni üzmüyor ve kendimi gerçekten çok sever hale geldim, bundan önce sürekli gereksiz şeyler için kendimi suçlardım, kimi zaman hala yapıyorum ancak artık kendimi acımasız bir şekilde suçlamaktan vazgeçtim, insanlarla olan iletişimimde dahi kendimi çok fazla suçluyordum, keşke şu şekilde söyleseydin veyahut böyle yapsaydın diyordum ama insan en çok kendine acımasız olduğunda bir çıkmaza giriyormuş, ben de bunu aştığımı ve sonunda başkalarının beklentisi için değil de gerçekten benim için iyi olduğunu düşündüğüm şekilde ve kendi kafamdaki ilerleme şekline göre hareket ediyorum ama burdan bir bencillik kokusu almayın çünkü yok 🤗
Ana başlıklar halinde bülteni aktardığıma göre daha içsel 3. sayfa haberlerine geçebiliriz🤪
Son zamanlarda düzensizlik içinde bir düzen oturttuğumu farkettim, normalde kaostan beslenmeyi çok severim bilenler bilir asdfgh. Neyse çok cıvıdım, başlıktaki konuya gelecek olursak da yazmak istememin sebebi geçenlerde "Biz Böyleyiz" filmine gitmemle ilgili, öyle çok vurucu bir etkisi yoktu zaten biraz kafamı dağıtma fikriyle gitmiştim, ihtiyacımı da karşıladı, özellikle Hümeyra'nın söylediği ve fragmanında da geçen "olsaydı nasıl olurdu diye kaldı aklımda.." sözün filmden sonra beni düşündürmesi hakkında yazmak istedim, bu sözü sadece aşk odaklı düşünmemek lazım aslında, verdiğiniz herhangi bir karar üzerine acaba hiç tam tersi bir karar alsaydım acaba ne olurdu diye aklınızda yer etmiş ve belki de hala içten içe sizi kemiren bir karar var mı ? Bence olmamalı çünkü olumsuz dahi olsa kesinlikle hayat gerçekten de tam olması gerektiği şekliyle akıyor, birbirimizin hayatlarına o kadar bağımlı yaşıyoruz ki keşke mapping haritasını görme şansımız olsa efsane olmaz mıydı🤩
Geçmişte değiştirip değiştirmek istemediğimiz olaylar hakkında kendime sorduğum soruları paylaşmak istedim belki sizi de 5 dakikalığına da olsa düşündürür. Sizce her şey gerçekten olması gerektiği gibi mi ilerliyor? Verdiğiniz en sıradan kararda bile başka bir tercih yapmış olsaydınız hayatınızın nasıl şekillenebileceğini düşünmek sizi de cezbetmiyor mu ? Karşılaştığımız her kişi üzerinde, dokunduğumuz her hayatta geri dönülemez izler bırakmış olmuyor muyuz? Birini gerçekten sevdiğimizde onda kendi parçamızı bırakmıyor muyuz? Burdan "Ve bence sevgi neydi, sevgi emekti" 'ye bağlayıp konuyu kapatıyorum😀
Yaklaşık 1 ay kadar önce 3 yıl önce aldığım ama bir türlü okumadığım Empati kitabını sonunda bitirdim ve kesinlikle tavsiye ediyorum, özgür irade kavramından ve hayatlarımızın birbirine nasıl bağlı olduğu ve beynin karar verme mekanizması üzerine çok güzel oluşturulmuş bir kurgu bence. Eğer of keşke şunu şöyle yapmamış olsaydım diyip de beyninizi sürekli kemiren bir duygu varsa bence kesinlikle okuyun, ki zaten bence herkes okumuştur sükse yaptığı dönemde alıp rafta şu zamana kadar saklayan küçük bir azınlıktan biriyim bence...
Bundan bir tık önce de Dark'ı bitirdim, o da beni bitirdi. Kafamı dağıtmak için izleme amacındayken bir süre sonra sanki zaten hiç sorgulamıyormuşum gibi soru işaretlerimi daha da çok arttırdı😀 "Dark" izledikten sonraki kavramsal karışıklık üzerine bir de sizi uzaklara götüren melodiye sahip efsane bir müzik patlatırsanız gece uyuyamamanızı garanti ediyorum kesinlikle😀 Ayrıca Jonas'ın orta yaşlı hale çok yakışıklık değil mi🙈
Bu konuya istinaden 2 film önerisi de bırakmak istiyorum, hafta sonu için çerez niyetinde ama bence izlenesi filmlerdi boş değildi☺️
1-) Mr. Nobody ( bunu çoğu kişi izlemiştir zaten kim bilir ben kaç kere izledim ama yine de yazayım) 2-) About time (bu biraz zamanda yolculuk yapılan romantik komedi tadında)
Süper bir gücünüz olsa siz de benim gibi insanların düşüncelerini okumayı mı tercih ederdiniz çok merak ediyorum☺️ Bence efsane olurdu, tam bir kaos 😂 Şaka bir yana hayatım boyunca içimde kalıp kafamı kurcalayacağına adım atmayı tercih edenlerdenim, içimden 3'e 5'e kadar sayıp yaparım, sonrasında ne olacağını sonrasında karar veririz☺️ Eğer işimde memnun mu değilim, çok beklemem, eğer biriyle bir derdim mi var, gider konuşurum, anlamaya çalışırım ama geciktirmemeye çalışırım yada birine karşı bir huzursuzluk, yaratsızlık yaşattığımı hissettiğim an kendimi düzeltmeye çalışırım. Ve kesinlikle ama kesinlikle bir pardon kelimesini karşımdakinden esirgemem, asla ☺️
Saçma sapan bir konu yumağı oldu, birkaçı aklımda vardı birkaçı da anlık gelişti sonucunda yine oldukça anlamsız bir komposizyon bütünlüğü olsa da insanın kendisi ile yazılı hoşbeş etmesi gibi yok bence :)
Son olarak, çok çalışın ama hayatı kaçırmayın ✌️😘😘
Comentarios